Avrupalılar ABD ürünü almıyor

Avrupalılar ABD Menşeli Ürünlerden Uzak Duruyor: ECB Araştırması

EKONOMİ SERVİSİ – Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) araştırmasına göre, birçok Avrupalı artık bilinçli şekilde ABD menşeli ürünlerden uzak duruyor. Araştırmaya göre, tüketiciler yalnızca fiyat nedeniyle değil, siyasi sebeplerle de Amerikan ürünlerini boykot ediyor. Heinz ketçap, Lay’s cips, Levi’s kotları, Harley-Davidson motosikletleri ve Tesla araçlar hedefte. Bazıları Netflix hesaplarını kapattıklarını artık Amazon’u kullanmadıklarını sosyal medyada paylaşırken Nike yerine Adidas gibi Avrupalı muadillere yöneldikleri görülüyor.

Avrupa Merkez Bankası, tüketici davranışları üzerine yaptığı araştırmayla ilgili bir blog yazısında, “ABD’nin Avrupa ürünlerine yeni uyguladığı ticaret tarifeleri, Avrupalı tüketicilerin alışveriş sepetlerinde ne olduğunu iki kez düşünmelerine neden oluyor” denildi. 

Avrupalıların ABD menşeli ürünlere uzak durması, ABD-EU arasındaki ticari ilişkilerdeki gerginliğin tüketici tercihlerine de yansıdığını gösteriyor. ECB’nin araştırması, Avrupa tüketicilerinin siyasi hassasiyetlerini satın alma kararlarında etkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, Amerikan markalarının Avrupa pazarındaki paylarını olumsuz etkileyebilirken, Avrupalı şirketlerin rekabet gücünü artırabileceği öngörülüyor.

ABD-AB İlişkilerindeki Belirsizlik Tüketici Davranışlarını Etkiliyor

ABD’nin Avrupa Birliği ürünlerine yönelik tarife uygulamaları, Avrupalı tüketicilerde ABD menşeli ürünlere karşı bir tepki oluşturmuş durumda. Özellikle sosyal medya üzerinde paylaşılan mesajlar, birçok Avrupalının ABD markalarından vazgeçerek yerel ve Avrupa menşeli ürünlere yöneldiğini gösteriyor. Bu durum, Avrupa ekonomisi üzerinde de etkili olabilir ve Avrupa şirketlerinin rekabet gücünü artırabilir.

ECB’nin araştırmasına göre, tüketicilerin sadece fiyat değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal sebeplerle de tercihlerini belirlediği görülüyor. Bu durum, küresel ticaretteki belirsizliklerin tüketici davranışlarını doğrudan etkilediğini gösteriyor. Avrupalıların ABD menşeli ürünlere olan ilgisizliğinin devam etmesi durumunda, Avrupa pazarında Amerikan markalarının zorlu bir rekabet sürecine girebileceği öngörülüyor.

Related Posts

Renault Türkiye’nin yeni lideri belli oldu

Jaillet’in, Renault S.A.S.’yi temsilen Oyak Renault Otomobil Fabrikaları AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı’na ve MAIS Motorlu Araçlar İmal ve Satış AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği’ne aday gösterilmesi de planlanıyor. ŞİRKETİN ETKİSİNİ DAHA DA …

Milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor! Emeklilik düzenlemesi için tarih belli oldu

Evde bakım ve işleri yürüten milyonlarca kadının bu emeğinin maddi karşılığı yok. Ücretsiz ev içi çalışan kadınlar bir yandan da güvencesiz. Evli oldukları erkeğe bağlı olarak şartları oluşan kadınların emekli olma şansı olmuyordu. Bir süredir …

New York Borsası açılışta geriledi

Açılışta Dow Jones endeksi yüzde 0,07 azalarak 42.762,49 puana geriledi. S&P 500 endeksi yüzde 0,25 azalışla 5.948,53 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 0,37 azalarak 19.144,68 puana düştü. ABD’nin ekonomik ve mali görünümü yatırımcılar tarafından …

Tuzak ortaya çıktı: Kurban Bayramı tatili 10 gün olursa vay emeklinin haline!

Emekliler bir yandan bayramda hesaplarına yatacak bayram ikramiyesini beklerken bir yandan da temmuz ayında aylıklarına yansıyacak enflasyon farkını bekliyor. Ancak enflasyon farkı bayram tatilinin yaratacağı düşük enflasyon açıklamasının riskiyle …

Hazineden altın tahvili ve kira sertifikası adımı

Bakanlığın yayımladığı iç borç ihraç takvimine göre, yarın 364 gün vadeli, 6 ayda bir yüzde 0,6 kupon ödemeli altın tahvilinin doğrudan satışı yapılacak. İhalede yıllık kupon oranı ise yüzde 1,2 olarak açıklandı. Aynı gün 364 gün vadeli, 6 ayda bir …

Hatice Ebrar Akbulut: İnanılmaz saldırı altındayız

Son zamanlarda insanın anlam arayışı ve mevcut sosyal medya düzeninden kaçışın yollarına dair denemeleri çok fazla görmeye başladım. Ya da dijital çağın sosyolojisi ilgi alanım olduğu için dikkatimi çekiyor olabilir. ‘Bir Başka Mesele’ programında içinde bulunduğumuz sanal düzeni anlamlandırmaya çalıştığımız konukların ortak görüşü de böyle. Çok değil 30 yıl öncesinde büyük bir özlem var. Bunun adı da sahicilik. Gerçeği arama ve hissetme hasreti de diyebiliriz. Yeni Şafak’ın Düşünce Günlüğü sayfasında