Google’dan kovulan yazılımcı

İsrail’in Soykırıma Destek Veren Şirketler Listesi Uzun ve Çok Çeşitli

İsrail devleti bombalarla çocukları öldürürken sağ kalanları açlığa mahkûm edenler sadece İsrail devleti değil. Silah ve bomba üreten şirketler de bu listeye dahil. Gazze’de soykırımı destekleyen şirketlerin listesi çok uzun ve her sektöre her ülkeye yayılıyor. Gıda ve içecekten ambalaja, deterjandan hazır giyim ve ayakkabıya, otomotivden lojistiğe neredeyse bütün sektörlerde karanlık ilişkiler mevcut.

Açıktan destekleyenler olduğu gibi el altından destek sağlayanlar da var. Dolaylı yollardan destekleyenler ve desteklemiyor gibi görünenler de listenin bir parçası. Farklı dinlere mensup olanların hepsi kişisel menfaatlerini ön planda tutuyor. Kimi Yahudi, kimi Müslüman, kimi Hristiyan, hatta deist ve ateist bile var.

Bu şirketlerin ortak noktası, kişisel menfaatlerini toplumun menfaatlerinin önünde görmeleridir. Kâr hırsıyla hareket eden bu çeteye mensup olanlar arasında ahlaki değerlerden uzak, çevreyi kirleten, çalışanlarını hiçe sayan ve karşılarındaki insanları ticari mal olarak görenler bulunmaktadır.

İnternet teknolojisi sayesinde artık bu çetelerin kirli yüzleri gizlenemiyor. Teknoloji kötülüğe hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda iyilerin de sesini duyuruyor. Teknoloji firmalarının Gazze’deki katliama destek verdiğini ve buna karşı çıkan personele baskı uyguladığını belirten bazı şirketlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarmak için mücadele edenler var.

İsrail ordusunun yapay zeka modellerini kullanarak hedef listeleri oluşturduğunu belirtenler, Google, Amazon ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin bu sürece nasıl dahil olduklarını açıklıyor. Tüm bu firmaların bir araya gelerek Filistinlilere karşı uygulanan soykırıma sessiz kaldığı belirtiliyor. Silah üreticileri ile doğrudan sözleşmesi olan şirketlerin Gazze’deki soykırımda pay sahibi oldukları vurgulanıyor.

Bir milyar iki yüz milyon Müslümanın yalnızca yedi milyon Yahudiye karşı kendilerini savunmasını beklediğine dikkat çekilen haberde, dünyanın duyarsızlığını delmek için boykot silahını kullanan güçlü bir azınlığın varlığı vurgulanıyor. Bu durumda, güçlü bir azınlığın varlığıyla dünyanın değişebileceği mesajı veriliyor.

Related Posts

Renault Türkiye’nin yeni lideri belli oldu

Jaillet’in, Renault S.A.S.’yi temsilen Oyak Renault Otomobil Fabrikaları AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı’na ve MAIS Motorlu Araçlar İmal ve Satış AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği’ne aday gösterilmesi de planlanıyor. ŞİRKETİN ETKİSİNİ DAHA DA …

Milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor! Emeklilik düzenlemesi için tarih belli oldu

Evde bakım ve işleri yürüten milyonlarca kadının bu emeğinin maddi karşılığı yok. Ücretsiz ev içi çalışan kadınlar bir yandan da güvencesiz. Evli oldukları erkeğe bağlı olarak şartları oluşan kadınların emekli olma şansı olmuyordu. Bir süredir …

New York Borsası açılışta geriledi

Açılışta Dow Jones endeksi yüzde 0,07 azalarak 42.762,49 puana geriledi. S&P 500 endeksi yüzde 0,25 azalışla 5.948,53 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 0,37 azalarak 19.144,68 puana düştü. ABD’nin ekonomik ve mali görünümü yatırımcılar tarafından …

Tuzak ortaya çıktı: Kurban Bayramı tatili 10 gün olursa vay emeklinin haline!

Emekliler bir yandan bayramda hesaplarına yatacak bayram ikramiyesini beklerken bir yandan da temmuz ayında aylıklarına yansıyacak enflasyon farkını bekliyor. Ancak enflasyon farkı bayram tatilinin yaratacağı düşük enflasyon açıklamasının riskiyle …

Hazineden altın tahvili ve kira sertifikası adımı

Bakanlığın yayımladığı iç borç ihraç takvimine göre, yarın 364 gün vadeli, 6 ayda bir yüzde 0,6 kupon ödemeli altın tahvilinin doğrudan satışı yapılacak. İhalede yıllık kupon oranı ise yüzde 1,2 olarak açıklandı. Aynı gün 364 gün vadeli, 6 ayda bir …

Hatice Ebrar Akbulut: İnanılmaz saldırı altındayız

Son zamanlarda insanın anlam arayışı ve mevcut sosyal medya düzeninden kaçışın yollarına dair denemeleri çok fazla görmeye başladım. Ya da dijital çağın sosyolojisi ilgi alanım olduğu için dikkatimi çekiyor olabilir. ‘Bir Başka Mesele’ programında içinde bulunduğumuz sanal düzeni anlamlandırmaya çalıştığımız konukların ortak görüşü de böyle. Çok değil 30 yıl öncesinde büyük bir özlem var. Bunun adı da sahicilik. Gerçeği arama ve hissetme hasreti de diyebiliriz. Yeni Şafak’ın Düşünce Günlüğü sayfasında